Android, dünya genelinde en çok tercih edilen işletim sistemlerinden biridir. Sadece akıllı telefonlar ve tabletlerde değil, kafe otomasyon sistemlerinde bile bu işletim sistemini görmek mümkün. Ancak Android’in iOS gibi tek bir sürüme sahip olmaması, yani cihazların farklı Android sürümlerine sahip olması, kullanıcıların güncelleme konusundaki sorunlarını ortaya çıkarıyor. Özellikle Android 9’un kullanım oranının %11’e yaklaşmasına rağmen, Android 13‘ün en popüler sürüm haline gelmesi dikkat çekiyor.
Güncellemeler konusunda Android telefon üreticilerinin yetersiz kaldığını söylemek yanıltıcı olmazdı. Ancak bu sorunu çözmek için Google ve üreticiler, kullanıcıların uzun süredir dile getirdiği bu sorun üzerinde çalışmalar yürütüyor. Google’ın son açıkladığı Android sürüm dağılım istatistiklerine baktığımızda, Android 13’ün en popüler sürüm olduğunu görüyoruz. Son beş ayda pazar payını %15’ten %22,4’e çıkarmayı başardı. Bu, sadece yeni satılan telefonlarda değil, mevcut modellerde de bu güncellemelerin yapıldığı anlamına geliyor.
İşte Android dünyasının en çok kullanılan işletim sistemi!
Android 12‘nin pazar payı, %16,3’ten %15,8’e düştü. Ayrıca oldukça popüler olan Android 11‘in pazar payı da %23,1’den %21,6’ya geriledi. Android’in en büyük sorunlarından biri, güncellemelerin yapılmamış cihazların kullanılmaya devam edilmesidir. Bu durum, sadece kullanıcıları hayal kırıklığına uğratmakla kalmıyor, aynı zamanda güvenlik açıklarına da neden oluyor. İşte diğer sürümlerin pazar payı:
Android 10: %17,8’den %16,1’e geriledi.
Android 9: %11,9’dan %10,5’e düştü.
Android 8.1: %6,1’den %5,4’e düşüş gösterdi.
Android 8: %2,2’den %1,9’a geriledi.
Android 7.1 ve Android 7: Her ikisi de %1,5’ten %1,3’e düştü.
Android 6: %2,3’ten %1,9’a düştü.
Android 5.1: %1,5’ten %1,2’ye geriledi.
Android 5: %0,3’ten %0,2’ye düştü.
Android 4.4: %0,5’ten %0,4’e geriledi.
Sonuç olarak, Android işletim sisteminde sürümler arası dağılımın daha dengeli bir şekilde gerçekleşmesi için hem Google’ın hem de cihaz üreticilerinin ciddi çalışmalar yapması gerekiyor. Bu, hem kullanıcıların daha güvenli bir deneyim yaşamasını sağlayacak hem de Android ekosisteminin daha stabil bir yapıya kavuşmasını destekleyecek.