Takvimler 1995 yılını gösterdiğinde AMD, Intel ile olan tüm yasal anlaşmazlıkları, kendisine bugüne kadar kişisel bilgisayar yapımında kullanılan çiplerin temel mimarisi olan x86 çip tasarımında ortak bir pay veren anlaşmayla çözmüştü. AMD daha sonra 1999’da anlaşma gereği x86 tasarımlarını uygulamak için kendi yöntemini geliştirmiş ve Athlon’ları piyasaya sürmüştü. Hikâyenin geri kalanı ise oldukça bilindik.
1998 yılında Soket 7’nin bir uzantısı olan Super Soket 7, AMD tarafından K6-2 ile K6-III işlemcilerinin daha yüksek bir saat hızında çalışması ve AGP kullanması için geliştirilerek firmaya geçici bir çözüm sağladı. Slot 1’e geçen Intel soketlerinin lisansını kaybettikten sonra Super Soket 7, AMD’ye kendi anakart altyapısını (Slot A) geliştirmesi için zaman kazandırmış oldu. Slot A, AMD’nin ilk Athlon işlemcileriyle birlikte kullanılmıştı.
İşte, bir zamanlar aynı anakart ile farklı üreticilerin işlemcileri kullanılabiliyordu. Bu durum çok uzun sürmese de o dönemi yaşayanlar açısından oldukça keyifli olsa gerek. Öte yandan böyle bir şeyin günümüzde gerçekleşme olasılığı ise oldukça düşük.