Saadet Partisi Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, “Cumhurbaşkanı, terör saldırısından sonra sadece iki parti liderini aramıştır. Onları araması doğru bir şeydir ama Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını neden aramamaktadır?” dedi.
Özdağ, TBMM Genel Kurulunda, Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki terör saldırıları ve terörle mücadeleye ilişkin hükümet bilgilendirmesi üzerine grubu adına söz aldı.
Terörün her türlüsüne lanet okuyan Özdağ, “Bu terör, 40 yılı aşkın bir süredir hep aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç elde edilemediği için mi bitirilmiyor?” sorusunun cevaplandırılması gerektiğini söyledi.
Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın terör saldırısı sonrasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile telefonda görüştüğünü hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı, terör saldırısından sonra sadece iki parti liderini aramıştır. Onları araması doğru bir şeydir ama Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını neden aramamaktadır? Saadet-Gelecek grubunun genel başkanları neden aranmamaktadır? Burada 15 parti var. 15 partinin genel başkanları neden aranmamaktadır?” sorularını yöneltti.
-“Mesele sadece bir güvenlik meselesi de değildir”
Şehit haberlerinden sonra yapılan açıklamaların, ruhsuzluğunun, tekdüzeliğinin, değişmeyen klişelerin sadece öfkeyi artırdığını söyleyen Özdağ, klişe haline gelmiş bildirilerin, retorik söylemler ve sorumluluğu kendinden başka herkese yükleyen ikiyüzlü gayretkeş beyanların, terörü beslemekten, ona yol verip cesaretlendirmekten öteye bir işe yaramadığını söyledi.
Terörün birçok ülkenin sorunu olduğunu, özellikle etnik terörün beslendiği sosyolojik bir taban olduğunu ifade eden Özdağ, şöyle devam etti:
“Örgütü taşere eden uluslararası güçleri, devletleri es geçmeyelim. Ayrıca bu yapıların ideolojik bir yanı var ki bununla mücadele etmek ciddi bir kararlılık ve hazırlık gerektirir. Bu mesele sadece bir güvenlik meselesi de değildir. Ekonomik bir meseledir, sosyal ve kültürel bir konudur. Tarihi ve sosyolojik kodları ve gerçeklikleri vardır, heleki etnik terörün, dayandığı toplumsal bir tabanı da vardır. Bütün bir toplumun topyekün hissetmesi gereken bir acı ve dolayısıyla bizatihi milletin katılımının yani 85 milyonun beraberce bu mücadelenin içerisinde olması gerekmektedir.”
Özdağ, terörle mücadele konusunda bir şey yapmak yerine yapıyormuş gibi görünmekten vazgeçilmesini istedi.
“Öfkelerimizle müzakere edemeyiz”
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da TBMM’nin Orta Doğu’nun ve Türkiye’nin içine çekilmek istenilen çatışmalı, kaos sürecinin farkına varması gerektiğini söyledi. Kaya, yaşanan süreçte TBMM’nin aklıselim ve sağlıklı şekilde müzakere etme mecburiyetinin olduğunu belirterek, öfke, hırs ve intikam duygularıyla bu konuların müzakere edilemeyeceğini kaydetti.
Türkiye’nin terör ve teröristle mücadelesinin uluslararası bir boyut kazandığını ifade eden Kaya, sınır güvenliği, düzensiz ve kontrolsüz göç konularına değindi. Kaya, “Bir taraftan mazlumlarla dayanışırken bir taraftan da düzensiz göç sebebiyle ülkemizin maruz kalacağı bu Orta Doğululaştırma sürecine dikkatlerinizi çekmek istiyorum.” ifadelerini kullandı.