Bülent Buda: Eğer var olan oyuncu grubunda önümüzdeki dönemde sert eksilmeler olmazsa, takım olma karakterinde de çarpıcı gelişmeler gözlemlediğimizi vurgulamalıyız.
Bir alt lige inmesi kesinleşmiş bir takımın sergilediği futbol kalitesi birincil olarak izleyene duydukları saygının göstergesidir. Samimi, içten, yürekten yarışıyorlar. Pozisyon üretiyorlar. Ancak karşı kaleye final dokunuşları bir miktar yetersiz.
Bu bağlamda ıskalamayalım, Özgür’ün yaklaşık 40 metreden gönderdiği füze alanlarda çok sık izlemediğimiz türdendi. İlerleyen yıllara ve zorlayıcı koşullara karşın Özgür’ün kaslarındaki güç ve teknik övgüyü hak ediyor.
Bu aşamada çok daha önemli sorun Altay’ın kurumsal geleceği ve o kurumsal geleceği bekleyen zor zamanlar nasıl, neler yapılarak aşılacak. Sağlam bir proje, planlama bu yorucu yolculuk için ön koşul. Bir önceki yorumda vurguladım. Elbette bu süreçte sahnede genç, yeni isimler görünür olacak. Lakin eskilerden hala tık yok! Finansman, mali işler kadar saygın yol göstericilere de gereksinim var. Öyle iki söz arası gidip gelenlerden değil, kalıcı olanlardan.
Neyse uzatmayalım, bekleyelim görelim bakalım. Altay’da neler olacak…
Fatih Tanfer: – Altay düşmesine rağmen sahada mücadelesini sürdürüyor.
Elbette takımda yaratıcı oyuncu eksikliği olduğu bir gerçek. Gençler belli bir süre sonra bu özellikleri kazanacaklar.
– Manisa karşısında ilk 15 dakikada 2 gol yemesine rağmen maçtan kopmadı. İlk yarıdaki en büyük sıkıntı ileride rakibine baskı yapamamasıydı. Takımı ön alana taşıyamadı. Bütün toplar geri döndü.
– İkinci yarıda Enes ve Eren’in oyuna girmesiyle birlikte daha etkili bir oyun oynadı. Takım halinde daha hızlı, hırslı ve dayanıklıydı. 58. dakikada Özgür’ün harika şutu gol olsaydı süper olacaktı. Elbette Manisa FK’nın deneyimi, kalitesi ve tecrübe farkı bu maçta ortaya çıktı.
– Altay’da gençler gelişmeye devam ediyor. Eğer Altay yönetimi ekonomik problemleri çözüp gelecek adına doğru planlama yaparsa Altay adına büyük bir adım olacaktır.
Mehmet Demirtaş: Altay’da artık söz söyleme zamanı geride kaldı. Şimdi icraat ve yeni bir başlangıç zamanı. Altay, uzun ve heyecan dolu bir mücadelenin ardından Trendyol 1. Lig’e veda etti. Bu, taraftarları için zorlu bir süreç olsa da artık önlerinde yeni bir süreç var.
Yönetim, artık gerekli hamleleri yapmalı. Bu, şirketleşme ve kurumsallaşma sürecini de içeriyor. Altay, sadece saha içinde değil, saha dışında da güçlü bir yapıya sahip olmalı.
Bu sürdürülebilir bir başarı için hayati önem taşıyan bir konu.
Takımın yeniden yapılandırılması, güçlendirilmesi ve yeni hedeflere odaklanması gerekiyor. Ancak bu şekilde, Altay eski gücüne ve parlak günlerine geri dönebilir.
Altay camiası, bu zorlu süreçte bir arada olmalı ve birbirine destek olmalı. Taraftar, yönetim ve futbolcular, el ele vererek kulübü tekrar zirveye taşımalı.
Unutmayalım ki, futbol her zaman yeni bir başlangıç sunar. Altay da bu başlangıcı yapacak ve geleceğe umutla bakacak. Yeter ki, doğru adımlar atılsın ve kararlılıkla ilerlensin.
Gelecek için umutlu olalım ve Altay’ı daha güçlü bir şekilde yeniden görmek için çalışalım.
Üyelik harekatı
Altay’da şirketleşme yolunu açmak için önemli adımlar atıldı. Gaziemir’deki Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıda, 1291 kulüp üyesi arasından aidatlarını ödemeyen ve görevlerini yerine getirmeyen yaklaşık 150 kişi üyelikten çıkarıldı. Uzun süredir aidatlarını ödemeyen ve evrak eksiği olan isimlerin üyeliğine son verildi. Vefat eden isimler tespit edilerek listeden silindi. Üyelik görevlerini yerine getirmeyen eski futbolcu ve yöneticilere ise onur üyeliği verilmesi kararlaştırıldı.
Şirketleşme kararını alabilmesi için olağanüstü genel kurulda toplam üye sayısının 4’te 3’ünü toplaması gereken Altay’da camia önderleri önümüzdeki hafta salı günü kulüpte tekrar bir araya gelip üye eleme işlemlerine devam edecek.